Bir Avuç ile uzaklar yakın!
Manevi iklimin en yoğun yaşandığı, kalplerin yardımlaşma ve paylaşma hisleriyle dolup taştığı Kurban Bayramı, sadece kendi sınırlarımız içinde değil, tüm dünyada bir iyilik seferberliğine dönüşüyor. Milyonlarca insanın umutla beklediği bu mübarek zaman dilimi, bir yandan da küresel çapta dayanışmanın ne kadar hayati olduğunu bizlere hatırlatıyor. İşte bu noktada, kurban ibadetinin getirdiği bereketi dünyanın dört bir yanındaki ihtiyaç sahiplerine ulaştıran Uluslararası Kurban Organizasyonu çalışmaları büyük önem kazanıyor. Bu organizasyonlar, kurban etlerinin sadece belirli bir coğrafyada değil, yoksulluğun, açlığın ve imkansızlıkların pençesindeki farklı ülkelerde de bayram sevinci yaşatmasına vesile oluyor. Gerçekten de, bu denli geniş kapsamlı bir iyilik köprüsü kurmak, bambaşka bir anlam katıyor bayrama.
Dünya üzerinde maalesef halen milyonlarca insan temel gıda maddelerine dahi erişimde sıkıntı çekiyor. Özellikle Afrika, Asya ve Latin Amerika'nın ücra köşelerinde, yoksulluk ve açlık günlük hayatın acı bir gerçeği. Bu coğrafyalardaki insanlar için et, çoğu zaman hayal bile edilemeyecek bir lüks. Yılın büyük bir bölümünde hayvansal protein alımında ciddi eksiklikler yaşanıyor. Kurban Bayramı, işte bu insanlar için bir umut ışığı oluyor. Vekalet yoluyla dünyanın farklı noktalarına ulaştırılan kurban etleri, onların sofralarına belki de aylardır, hatta bazen yıllardır hasret kaldıkları bir nimeti taşıyor. Bu sadece fiziksel bir yardım değil; aynı zamanda onlara kendilerini yalnız hissetmediklerini, dünyanın bir başka ucunda dahi olsa kalplerin onlarla birlikte çarptığını hissettiren manevi bir destek aynı zamanda.
Ayrıca, doğal afetler, savaşlar veya ekonomik krizler nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalmış mülteciler ve yerinden edilmiş insanlar da uluslararası kurban organizasyonlarının öncelikli hedef kitlesi arasında yer alıyor. Çad'daki kamplarda yaşayanlar, Suriye'deki iç savaş mağdurları, Arakanlı mülteciler... Bu insanlar zaten sahip oldukları her şeyi kaybetmiş durumdalar. Bayramı ailelerinden ve yurtlarından uzakta, çoğu zaman insani yardımlarla hayatta kalmaya çalışarak geçiriyorlar. Onlara uzatılan bir yardım eli, paylaşılan bir parça kurban eti, içinde bulundukları zorlu koşullarda hissettikleri umutsuzluğu bir nebze olsun hafifletebiliyor. Bu yüzden uluslararası kurban çalışmaları, sadece dini bir vecibenin ifası değil, aynı zamanda küresel ölçekte insani bir görevdir diyebiliriz gönül rahatlığıyla.
Yerel imkanlarla kurban kesmenin mümkün olmadığı veya çok kısıtlı olduğu bölgeler de uluslararası organizasyonlar sayesinde bu ibadeti yerine getirebiliyor. Bazı ülkelerde kurbanlık hayvan bulmak zor olabilir, maliyeti çok yüksek olabilir ya da kesim ve dağıtım altyapısı yetersiz olabilir. Bu durumda, dışarıdan gelen destekle organize edilen kurban kesimleri, o bölgedeki Müslümanların da bayram coşkusunu yaşamasına, fıkhi yükümlülüklerini yerine getirmesine olanak tanır. Kurban eti, sadece bir gıda maddesi değil, aynı zamanda İslam kardeşliğinin, ümmet bilincinin somutlaşmış halidir. Uluslararası kurban organizasyonları, bu bilinci ve kardeşliği dünyanın en ücra köşelerine kadar taşıma misyonunu üstlenir, bu da işin ne kadar büyük ve anlamlı olduğunu gösteriyor.
Uluslararası kurban organizasyonlarının işleyişi, ilk bakışta karmaşık gibi görünse de, aslında büyük bir organizasyonel disiplin ve şeffaflık gerektiren adımlar bütünüdür. Süreç genellikle bağışçının kurban vekaletini bir yardım kuruluşuna vermesiyle başlar. Vekaleti alan kuruluş, bağışçının niyetine uygun olarak kurban kesimini gerçekleştirmeyi taahhüt eder. Hangi ülkelerde kurban kesileceği, genellikle o ülkedeki ihtiyaç durumu, kuruluşun oradaki lojistik altyapısı ve güvenlik koşulları gibi faktörlere göre önceden belirlenir. Bu planlama, kurban dönemine aylar kala başlar; boşluğa yer yok bu işte.
Kurban dönemi geldiğinde, ilgili ülkelere görevli ekipler veya yerel işbirliği yapılan güvenilir kuruluşlar aracılığıyla kurbanlık hayvanlar temin edilir. Hayvanların sağlıklı, fıkhi şartlara uygun ve kesime elverişli olmasına azami dikkat gösterilir. Kesimler, genellikle bayramın birinci, ikinci ve üçüncü günlerinde, hijyenik koşullarda ve yine fıkhi usullere riayet edilerek gerçekleştirilir. Bu süreçte kesimin video veya fotoğraf kaydı alınarak vekalet sahiplerine bilgilendirme yapılması da günümüzdeki şeffaflık anlayışının bir parçası. Mesela geçtiğimiz bayramda bir Afrika ülkesinde kesimleri takip eden ekibimiz, beklenmedik bir lojistik sıkıntısı yaşamış, dağıtım aracının lastiği patlamıştı. Oradaki yerel gönüllülerle birlikte imece usulüyle sorunu çözmüşlerdi. İşte bu tip şeyler de işin doğasında var ve sahadaki ekibin ne kadar fedakar çalıştığını gösteriyor.
Kesilen kurban etleri, parçalara ayrılarak uygun şekilde paketlenir ve dağıtıma hazır hale getirilir. Dağıtım aşaması da en az kesim kadar hassasiyet gerektirir. Önceden belirlenen ihtiyaç sahibi listeleri doğrultusunda, etler kapı kapı dolaşılarak veya belirlenen dağıtım noktalarında hiçbir ayrım gözetilmeksizin adil bir şekilde dağıtılır. Bu süreçte yerel yetkililerle, gönüllülerle ve muhtarlarla işbirliği yapmak, dağıtımın sorunsuz ilerlemesi için kritik önem taşır. Kuruluşlar, dağıtımın gerçekleştiğine dair kanıtları (fotoğraf, video, imzalı listeler vb.) kayıt altına alarak bağışçılara karşı hesap verebilirlik ilkesini yerine getirmeye çalışırlar. Tüm bu çaba, verilen vekaletin layıkıyla yerine getirildiğinden emin olmak içindir.
Bir Avuç Derneği olarak, "iyilik sınır tanımaz" düsturuyla hareket ediyor ve kurban bağışlarınızı Türkiye sınırlarının ötesindeki ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Her yıl kurban döneminde, başta Afrika ve Asya kıtasındaki olmak üzere, dünyanın farklı coğrafyalarındaki yoksulluk ve yoksunlukla mücadele eden bölgeleri önceliklendiriyoruz. Proje yürüteceğimiz ülkeler, uzun süreli saha çalışmaları ve ihtiyaç analizleri sonucunda belirlenir. Amacımız, bağışlarınızın gerçekten de en çok ihtiyaç duyulan noktalara ulaşmasını sağlamak.
Uluslararası kurban organizasyonlarımızda, yerel partner kuruluşlarla ve gönüllülerle yakın işbirliği içinde hareket ediyoruz. Bu, hem sürecin şeffaflığını artırıyor hem de yerel dinamiklere hakimiyetimizi güçlendiriyor. Kurbanlık hayvanlar, derneğimizin yetkilendirdiği kişiler tarafından bizzat seçilir ve kesimler İslami usullere, sağlık ve hijyen kurallarına uygun olarak yapılır. Görevli ekiplerimiz, kesim ve dağıtım süreçlerini adım adım takip eder, vekalet sahiplerine bilgilendirmeleri eksiksiz ulaştırmaya özen gösterir. Unutmayalım ki, siz bağışçılarımızın güveni bizim için en değerli sermayedir.
Dağıtım aşamasında, önceden belirlenmiş ve ihtiyaçları teyit edilmiş ailelere ulaşıyoruz. Özellikle yetimhaneler, medreseler, engelli bireylerin yaşadığı yerler ve mülteci kampları gibi dezavantajlı gruplar önceliklerimiz arasında yer alıyor. Oradaki kardeşlerimizin sofralarına bayram bereketi taşımak, yüzlerindeki tebessüme ortak olmak, dernek olarak en büyük motivasyon kaynağımız. Geçen bayramda Afrika'nın ücra bir köyünde et dağıtırken, küçük bir kız çocuğunun kurban etini alır almaz annesine koşup sevinçle sarıldığını görmek... İşte o an, tüm yorgunluğumuza değdiğini hissetmiştim. Bu tür anlar, yaptığımız işin ne kadar kutsal olduğunu bize bir kez daha hatırlatıyor. Bir Avuç Derneği olarak, kurban bağışlarınızla dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca kalbe dokunmaya, iyilik halkamızı genişletmeye devam edeceğiz. Siz de bu büyük iyilik hareketinin bir parçası olabilirsiniz.