Bir Avuç ile uzaklar yakın!
Yaklaşan Kurban Bayramı ile birlikte gönüllerimizi yeniden bir coşku, bir paylaşma heyecanı sarıyor. Bu mübarek günler, sadece bir tatil değil, aynı zamanda manevi bir arınma, kardeşliği pekiştirme ve Yaratıcı’ya olan teslimiyetimizi gösterme vaktidir. İşte bu teslimiyetin ve paylaşmanın en güzel tezahürlerinden biri de kurbandır. Gelişen dünya, değişen yaşam koşulları bizleri bazen kurban ibadetini bizzat yerine getirme imkanından alıkoysa da, gönüllerimizdeki bu niyeti gerçekleştirecek çok kıymetli bir kapı var: Vekâleten Kurban Bağışı 2025. Bu, sadece bir bağış işlemi değil, binlerce kilometre ötedeki bir kardeşimizin sofrasına uzanan bir el, yüzündeki tebessüme dönüşen bir umut ve Rabbimize sunduğumuz sadakatin en samimi ifadesidir. Gelin, bu sene kurbanlarımızı vekâlet yoluyla ihtiyaç sahiplerine ulaştırırken, bu ibadetin derinliğini ve bizlere kattığı manevi huzuru birlikte hissedelim.
Vekâletle kurban, basit bir şekilde "benim yerime kurbanımı kes" demekten çok daha öte bir anlam içerir. Bu, güven üzerine kurulu bir köprüdür. Kurbanını vekâletle bir kuruma, örneğin Bir Avuç Derneği'ne emanet eden bir hayırsever, aslında niyetini, samimiyetini ve ibadet sorumluluğunu da emanet etmiş olur. Bizler, Bir Avuç Derneği olarak bu emanetin ne denli kutsal ve ağır bir sorumluluk olduğunun bilincindeyiz. Bu sadece bir hayvanın kesilip etinin dağıtılması değil; bu, bir kişinin Allah'a olan yakınlaşma arzusunun, takvasının bir parçasıdır. Kur'an-ı Kerim'de de buyrulduğu gibi, Allah’a ulaşacak olan kurbanların etleri ya da kanları değil, bizim takvamızdır. İşte vekâlet, bu takvanın coğrafyaları aşmasını sağlayan modern zamanların bir bereketidir.
Düşünsenize, Ankara'da yaşayan bir aile olarak vekâletinizi veriyorsunuz ve sizin niyetinizle Afrika'nın kurak bir köyünde, belki de yıl boyunca sofrasına et girmeyen bir ailenin evinde bayram havası esiyor. Çocukların gözlerindeki o ışıltı, annenin yüzündeki o minnet dolu tebessüm, sizin kurbanınızın en güzel sevabıdır. İşte bu yüzden vekâlet, ibadetin ruhunu kaybetmeden, onun toplumsal faydasını en üst seviyeye çıkaran bir yöntemdir. Derneğimiz, bu süreçte her adımı İslami usullere ve hijyen kurallarına uygun şekilde, büyük bir hassasiyetle yönetir. Kurbanlıkların seçimi, din görevlileri eşliğinde vekâlet veren kişinin isminin okunarak kesilmesi ve adil bir şekilde, gerçek ihtiyaç sahiplerine, hiçbir aracı olmadan ilk elden ulaştırılması, bizim için bu işin olmazsa olmazıdır. Bu, sadece bir organizasyon değil, bir ibadete aracılık etme şuurudur.
Bu süreç, aynı zamanda bir teslimiyet sınavıdır. Kişi, malından bir parçayı Allah yolunda feda ederken, bu fedakarlığın en güzel şekilde yerine getirileceğine dair bir kuruma güvenir. Bu güven, toplumsal dayanışmanın temelini oluşturur. Bizler de bu güveni boşa çıkarmamak için şeffaflığı bir ilke olarak benimsiyoruz. Bağışçılarımıza, kurbanlarının kesildiğine ve dağıtıldığına dair bilgilendirmeleri yaparak, onların bu manevi huzuru tam anlamıyla yaşamalarını sağlamaya gayret ediyoruz. Unutmayalım, vekâlet vermek, bir sorumluluk devri değil, hayrın etki alanını genişletme niyetidir.
2025 yılı Kurban Bayramı, 6 Haziran Cuma günü başlayacak. Bu tarihler yaklaşırken, Bir Avuç Derneği olarak bizler de hazırlıklarımıza hız verdik. Her yıl olduğu gibi bu yıl da hedefimiz, daha fazla ihtiyaç sahibinin kapısını çalmak, daha fazla sofraya bereket taşımaktır. Yurt içinde ve yurt dışında, özellikle de Asya ve Afrika'daki yoksullukla mücadele eden bölgelerde belirlediğimiz ihtiyaç sahiplerine sizlerin emanetlerini ulaştırmak için ekiplerimiz sahada olacak. Bu sadece bir yardım faaliyeti değil, aynı zamanda ümmet bilincini ve kardeşlik hukukunu canlı tutma çabasıdır. Sizin burada yaptığınız küçük bir bağış, orada bir ailenin bayramı olabilir.
Peki süreç nasıl işliyor? Web sitemiz veya iletişim kanallarımız üzerinden bizlere ulaştığınızda, kurban vekâletinizi kolayca verebilirsiniz. Bu aşamada verdiğiniz vekâlet ile birlikte, kurban ibadetinin sorumluluğunu İslami şartlara uygun olarak üstlenmiş oluyoruz. Bayram günleri geldiğinde, alanında uzman ekiplerimiz ve din görevlilerimiz eşliğinde, adınıza niyet edilen kurbanların kesimini gerçekleştiriyoruz. Kesilen kurbanların etleri, daha önceden titizlikle tespit ettiğimiz, yetimlerin, dulların, yaşlıların ve yoksul ailelerin bulunduğu bölgelerde, paylar halinde ve eşit bir şekilde dağıtılıyor. Bu dağıtımlar sırasında en çok dikkat ettiğimiz husus, insan onurunu zedeleyecek her türlü davranıştan kaçınmak ve emaneti sahibine bir hediye sunar gibi ulaştırmaktır.
Belki de aklınıza şu soru gelebilir: "Benim kurbanım gerçekten doğru yere gidiyor mu?" Bu, en doğal hakkınız ve bizim de en hassas noktamız. Biz, yapılan her bağışın, kesilen her kurbanın bir vebal taşıdığının farkındayız. Bu sebeple, tüm süreci şeffaf bir şekilde yönetiyor, bağışçılarımızı kurban kesim ve dağıtım videoları gibi materyallerle bilgilendiriyoruz. Amacımız, sizinle ihtiyaç sahibi arasında sadece bir aracı olmak değil, aynı zamanda bu iyilik köprüsünün ne kadar sağlam olduğunu size göstermektir. Gelin, bu bayramda da bir avuç mutluluk olup, dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimizin yüzünü güldürelim. Sizin niyetiniz, bizim aracılığımızla onlara umut olsun.
Kurban ibadeti, bireysel bir kulluk eylemi olmasının yanında, inanılmaz bir toplumsal dayanışma potansiyeli taşır. Vekâlet müessesesi ise bu potansiyeli küresel bir boyuta taşır. Günümüzde pek çok insan, büyük şehirlerin yoğun temposunda, kurban kesiminin gerektirdiği fiziki şartları veya zamanı bulmakta zorlanabiliyor. Kimileri ise yurt dışında yaşıyor. İşte vekâlet, bu gibi durumlarda ibadetin aksamasına engel oluyor ve onu daha organize, daha etkili bir yardım hareketine dönüştürüyor. Bu, zengin ile fakir arasında, coğrafi engelleri ortadan kaldıran manevi bir bağ kurmaktır.
Bir Avuç Derneği olarak yürüttüğümüz vekâleten kurban organizasyonları, sadece et dağıtımından ibaret değildir. Bu organizasyonlar, gittiğimiz bölgelerde bir bayram iklimi oluşturur. İnsanlar, binlerce kilometre öteden kendilerini düşünen kardeşleri olduğunu hissederler. Bu his, yalnız olmadıklarını anlamalarını sağlar ve onlara büyük bir moral verir. Kurban etinin paylaşıldığı bir sofrada sadece karınlar doymaz, aynı zamanda kalpler de birleşir. Toplumda sosyal adalet duygusu pekişir, birlik ve beraberlik ruhu canlanır. Kurban, kelime anlamıyla "yaklaşmak" demektir. Vekâletle kurban, hem Allah'a hem de birbirimize yaklaşmanın en güzel yollarından biridir.
Bu ibadetin toplumsal gücü, aynı zamanda ekonomik bir denge de kurar. Şehirlerdeki veya durumu iyi olan bölgelerdeki ekonomik güç, kurban vekâletleri aracılığıyla kırsal ve yoksul bölgelere aktarılır. Bu, bir nevi servetin yeniden dağılımıdır ve toplumun farklı katmanları arasındaki uçurumun kapanmasına yardımcı olur. Yaptığınız bağış, sadece bir aileyi doyurmakla kalmaz, aynı zamanda yerel ekonomilere de küçük bir can suyu olur. Dolayısıyla, verdiğiniz her vekâlet, bir iyilik zincirini harekete geçirir. Bu zincirin bir halkası olmak, bir insanın yaşayabileceği en derin manevi tatminlerden biridir. Bu bayram, gelin bu zincirin bir parçası olalım ve iyiliği hep birlikte çoğaltalım.