Bir Avuç ile uzaklar yakın!
Kurban Bayramı yaklaştığında hepimizin yüreğini bir telaş, bir manevi heyecan kaplar. Rabbimize olan şükrümüzü ifade etmenin, ihtiyaç sahiplerinin yüzünü güldürmenin en güzel yollarından biridir kurban ibadeti. Gelişen teknoloji ve hayatın yoğun temposuyla birlikte artık birçoğumuz kurbanlarımızı yardım kuruluşları aracılığıyla, dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimize ulaştırıyoruz. Peki, bu süreçte en çok akla takılan, belki de en kritik sorulardan birini hiç düşündünüz mü? Gelin, bu konuyu hep birlikte, samimiyetle ele alalım: Yardım Kuruluşlarına Bağışlanan Kurbanlar İçin Vekalet Alınması Gerekir Mi? Bu soru, aslında ibadetimizin ruhuyla ve geçerliliğiyle doğrudan ilgili bir mesele ve Bir Avuç Derneği olarak bu konudaki hassasiyetimizi ve çalışma prensiplerimizi sizlerle paylaşmak bizim için bir görevdir.
Vekalet, en basit tanımıyla, bir kişinin bir işi yapması için başka bir kişiyi veya kurumu kendi adına yetkili kılmasıdır. Günlük hayatta noter işlemleri, avukatlık gibi birçok alanda kullandığımız bu kavram, kurban ibadetinde çok daha derin bir anlam taşır. Kurban, mal ile yapılan bir ibadettir ve temel şartı, kurban kesilirken kişinin niyetinin Allah rızası için olması ve bu niyetin kurbanı kesen kişiye ulaşmasıdır. İşte vekalet tam da bu noktada devreye girer. Siz, binlerce kilometre uzakta olabilirsiniz, kurbanınız belki Afrika'da bir yetimin sofrasına aş olacak, belki de Asya'da bir mazlumun duasında yer alacak. Ama o bıçak kurbana değdiği anda, kesimi yapan kişinin sizin adınıza ve niyetinize binaen o işlemi gerçekleştirmesi gerekir. Vekalet, bu niyet köprüsünü kuran manevi bir sözleşmedir. Bu sözleşme olmadan kesilen hayvan, sizin adınıza bir kurban değil, sadece bir et bağışı olur. Bu da kurban ibadetinin farz olan kısmının yerine getirilmemesi anlamına gelir ki bu, hiçbirimizin istemeyeceği bir durumdur.
Geçenlerde derneğimizi arayan yaşlı bir amcamızın endişesi aslında bu konuyu çok güzel özetliyor. "Oğlum," dedi, "ben internetten bağışımı yaptım, parayı yolladım ama kimseye bir şey demedim. Benim kurbanım kabul olur mu şimdi?" Amcamızın bu samimi endişesi, aslında toplumumuzun bu konudaki derin hassasiyetini gösteriyor. Ona, bağış esnasında okuduğu ve onayladığı metnin aslında bir vekalet beyanı olduğunu, isminin tek tek okunarak vekaletinin alındığını anlattığımızda yüreği nasıl da ferahladı. İşte Bir Avuç Derneği olarak bizim en büyük önceliğimiz bu ferahlığı her bağışçımıza yaşatabilmektir. Bizler için aldığımız her kurban bağışı, sadece bir maddi destek değil, aynı zamanda yerine getirilmesi gereken kutsal bir emanettir. Vekalet, bu emanetin en sağlam kilididir. Bu kilit olmadan, emanetin kapısını açmak, ibadetin ruhuna aykırı hareket etmek olur.
Bu sebeple, vekalet meselesi "olsa iyi olur" denilebilecek bir detay değil, ibadetin temel direklerinden biridir. Kurban kesecek kişinin, vekili olduğu şahsın adını anarak veya niyet ederek kesimi yapması, ibadetin kişiye özel olmasını sağlar. Toplu kesimlerde dahi, her bir kurban için vekalet veren kişilerin isim listesi oluşturulur ve kesimi yapacak olan görevliler, "Bize vekalet veren şu kişilerin kurbanlarını kesmeye" diyerek niyetlerini belirtirler. Bu, işin fıkhi (İslami hukuk) boyutudur ve asla esnetilemez. Unutmayalım ki ibadetler, şekil ve niyet bütünlüğü ile tamam olur. Vekalet, bu bütünlüğün en kritik parçasıdır ve bu parçayı görmezden gelmek, yapının tamamını riske atmak demektir.
Günümüzde yardım kuruluşlarına vekalet vermek, eskiye nazaran çok daha kolay ve çeşitli yöntemlerle mümkün hale gelmiştir. Bu durum, süreci basitleştirse de vekaletin özündeki manevi ciddiyeti göz ardı etmememizi gerektirir. Vekalet, temel olarak bir irade beyanıdır. Yani sizin, "Kurbanımı almaya, aldırmaya, kesmeye ve kestirmeye sizi vekil tayin ettim" cümlenizi veya bu anlama gelen bir niyeti karşı tarafa iletmenizdir. Bu beyan, sözlü olarak telefonla, yazılı olarak bağış formlarıyla veya dijital ortamda online bağış platformlarındaki ilgili kutucukları işaretleyerek yapılabilir. Önemli olan, bu iradenin net bir şekilde ortaya konulmasıdır. Sadece banka hesabına para göndermek ve açıklamaya "kurban bedeli" yazmak, teknik olarak tam bir vekalet sayılmayabilir, bu yüzden kuruluşların sunduğu vekalet yöntemlerini takip etmek en sağlıklısıdır.
Bir Avuç Derneği olarak bizler, bu süreci bağışçılarımız için olabildiğince şeffaf ve kolay hale getirmeye çalışıyoruz. Web sitemiz üzerinden online bağış yapan bir hayırseverimiz, bağış adımında karşısına çıkan "Vekaletimi veriyorum" seçeneğini işaretlediğinde, bu dijital onay bizim için resmi bir vekalet beyanı olarak kaydedilir. Telefonla bağış yapmak isteyen dostlarımızın görüşmeleri kaydedilir ve operatörümüz, bağışçımızın adını ve soyadını alarak sözlü olarak vekaletini teyit eder. "Ahmet Bey, adınıza kurban kesimi için vekaletinizi aldık, Allah kabul etsin" dediğimizde, o manevi sözleşme kurulmuş olur. Hatta bazı bağışçılarımız, eski usullere daha çok güvendiklerini belirterek ofisimize gelir, bir çayımızı içerken vekaletlerini yüz yüze verirler. Hangi yöntemle olursa olsun, bizim için her bir vekalet, üzerine titrediğimiz bir sorumluluktur. Bu vekalet bilgileri, kesim yapılacak ülkedeki ekiplerimize isim isim listeler halinde ulaştırılır ve kesim sırasında bu listeler okunur.
Bu sürecin sonunda ise bağışçılarımızı bilgilendirmek, şeffaflığımızın bir gereğidir. Kurbanınızın nerede ve ne zaman kesildiğine dair bilgilendirme mesajı ve kesim anına dair video görüntülerini sizlere ulaştırmamız, aslında o vekalet sözleşmesinin başarıyla yerine getirildiğinin bir ispatıdır. Bu, sadece bir geri bildirim değil, aynı zamanda sizinle aramızdaki güven bağının bir teyididir. Bağışçı bilmelidir ki, onun niyeti ve vekaleti, binlerce kilometre ötede karşılığını bulmuş, ibadeti usulüne uygun şekilde tamamlanmıştır. Dolayısıyla, bir yardım kuruluşuna kurban bağışlarken, "Vekaletimi nasıl alıyorlar?" ve "Süreci nasıl takip ediyorlar?" sorularını sormaktan çekinmeyin. Güvenilir bir kurum, bu sorulara net ve tatmin edici cevaplar vererek sizin içinizi rahatlatacaktır.
Vekalet konusunu sadece teknik bir dini zorunluluk olarak görmek, resmin bütününü kaçırmamıza neden olabilir. Vekalet, aynı zamanda derin bir güven ilişkisidir. Siz, yıl boyunca çalışıp kazandığınız helal paranızdan ayırarak bir ibadeti yerine getirmek istiyorsunuz ve bu kutsal görevi bir kuruma emanet ediyorsunuz. Bu, inanılmaz bir güvendir. Kurumun da bu güvene layık olmak için azami derecede titizlik göstermesi ahlaki bir sorumluluktur. Bağışçının içi rahat olmadan yapılan bir organizasyonun manevi değeri eksik kalır. Bizler Bir Avuç Derneği'nde, bu sorumluluğun her an farkındayız. Biliyoruz ki, bize teslim edilen sadece bir kurban hissesi değil, aynı zamanda bir kişinin Allah'a olan kulluk borcunu yerine getirme arzusudur.
Bu güven ve sorumluluk bilinci, vekalet sürecinin her adımına yansımalıdır. Bağışın alınmasından, vekaletin kaydedilmesine, kurbanlıkların İslami usullere uygun olarak seçilmesinden, kesim anında vekaletlerin okunmasına ve son olarak etlerin adil bir şekilde ihtiyaç sahiplerine dağıtılmasına kadar tüm süreç, bir bütün olarak ele alınmalıdır. Eğer bu zincirin halkalarından biri olan vekalet eksik veya zayıf olursa, tüm süreç bundan olumsuz etkilenir. Düşünün ki, bir kişi vekalet vermeyi unuttu veya kurum bu konuda gerekli özeni göstermedi. O kurban kesildiğinde, bağışçının ibadeti yerine gelmemiş olur. Kurum ise aldığı bağışın karşılığını, yani ibadeti tamamlama görevini yerine getirmemiş olur. Bu, her iki taraf için de büyük bir vebaldir.
Sonuç olarak, kurban bir teslimiyettir; vekalet ise bu teslimiyetin bir parçası olan güvendir. Yardım kuruluşları aracılığıyla kurban ibadetini ifa ederken, bu güveni en doğru şekilde tesis eden, vekalet konusuna gereken ehemmiyeti veren kurumları tercih etmek, ibadetimizin sağlığı açısından hayati önem taşır. Bir Avuç Derneği olarak, bize uzattığınız her yardım elini, bize verdiğiniz her vekaleti bir emanet bilerek, bu emaneti en güzel şekilde yerine getirmek için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, sizlerin güveni ve samimi niyetleriniz olmadan, attığımız adımların bir anlamı kalmaz. Allah, niyetlerinizi ve kurbanlarınızı kabul eylesin.